Daha önce CERN’ün CMS deneyinde Türkiye’deki birçok üniversite gibi üyeliği olan ve o deneyde de çalışan YTÜ, dünyanın en büyük dedektör sistemlerinden biri olan ALICE deneyinde de Türkiye’yi temsil edecek. 30’a yakın ülkeden yaklaşık 100 enstitünün iş birliği ile 2 bin kişinin çalıştığı ALICE deneyinde, CERN’ün diğer deneylerinden farklı olarak evrenin yapısı anlaşılmaya çalışılıyor. Doktorasını CERN’de ALICE deneyinde yapan YTÜ Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayben Karasu Uysal, üyelik sürecini ve önemini şöyle anlattı:
Prof. Dr. Ayben Karasu Uysal
KABUL EDİLMEMİZ ÖNEMLİ
“CERN’deki doktora çalışmalarımın ardından o dönem görev aldığım Konya Karatay Üniversitesi ALICE deney grubuna tam üyeydi. Ancak Yıldız Teknik Üniversitesi’ne geçtiğimde bu üyeliği de transfer ettik. Şu an Türkiye’de ALICE deneyine üye olan tek üniversite biziz. Bu üyelik çok çabuk ve kolay olmuyor. O sebeple CERN’ün bizi kabul etmesi gerçekten önemli.
UZAYDAKİ ÇARPIŞMALAR LABORATUVARDA
CERN’deki deneylerin amacı evrenin yapısını anlamak. Şu an içinde yaşadığımız madde dünyasının sadece yüzde 4’lük kısmını biliyoruz. Bilmediğimiz çok şey var. Evreni anlamak için yüksek enerjili çarpışmalara ihtiyacımız var. Bu çarpışmalar uzayda çok nadir oluyor ve onların kalıntılarını inceleyebiliyoruz. Ancak bunlar uzun zaman alıyor. Böyle bir şeyi laboratuvar ortamında geliştirmek için çok büyük dairesel hızlandırıcılar kullanıyoruz. Onlardan biri olan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC), çevresi 27 kilometre olan dünyanın en büyük makinesi. Bu makinede protonlar ve ağır iyon çekirdeklerini çarpıştırıyoruz.
ÇOK HASSAS ÖLÇÜMLER YAPILIYOR
Bu çarpışmaları algılamak için de kamera sistemlerine ihtiyacımız var. Dedektörleri de kamera olarak düşünebiliriz. İzlemek istediğimiz parçacığa bağlı olarak dedektör özelleşiyor. CMS ya da ATLAS deneyleri aslında belli bir parçacığa özel geliştirilen kamera sistemleri. ALICE deneyinde ise kullanılan dedektör yani kamera sistemleriyle, evrenin başlangıcını anlamaya çalışıyoruz. Bu deneyde 20’ye yakın dedektör kullanılıyor. Dünyada bilinen bütün ölçüm yöntemleri ALICE dedektöründe var ve sürekli geliştiriliyor. Bu sebeple çok yüksek ve çok düşük hız aralığına kadar tüm parçacıkları ölçebiliyoruz. Haliyle çok hassas ölçümler yapılabiliyor. Bu ölçümlerden alınan verilerle fizik kurallarını kullanarak evrenin başlangıcını bulmaya çalışıyoruz.”
ÖĞRENCİLER CERN’DE ÇALIŞACAK
ALICE deney grubuna üye olmadan önce çalışmalarda neler yapacaklarına dair bir çalışma programı sunduklarını belirten Prof. Dr. Uysal, “Özel olarak parçacık ve veri analizleri ile dedektör geliştirmeye odaklanmak istedik. Ardından CERN önerdiğimiz işleri inceledi ve katkı sunacağımızı görüp uygun buldu. Şimdi ekibimizle beraber CERN’de yapacağımızı belirttiğimiz işler üzerinde çalışmaya başladık. Yani CERN ile iş birliği içinde olacağız. Bu üyelik sayesinde öğrencilerimiz CERN’de çalışabilecek” dedi.
‘ÇIĞIR AÇICI BİR GELİŞME’
YTÜ Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kutsal Bozkurt ise şunları söyledi: “Deneye kabul edilmemiz ülkemiz ve üniversitemiz için çığır açacak bir gelişme olarak kabul edilebilir. Öğrencilerimiz ALICE deneyinin hem dedektör hem de veri analizi kısmında çalışacak. CERN’deki deney sonuçlarının verilerini Türkiye’de analiz edeceğiz. Bu önemli çünkü CERN’de birçok deney yapılıyor ancak sonuçları analiz edilmeden buluşlar ortaya çıkmıyor. Bu sebeple CERN deneylerinden elde edilen verilerin analizleri sonucunda dünyayı değiştirecek bilgileri ortaya çıkarıp duyurabileceğiz. Öğrencilerimiz CERN’den gelen verileri yapay zekâ teknolojisiyle analiz edecekler.”