Ekonomim yazarı Şeref Oğuz, Merkez Bankası başkanının değişmesinin piyasayı etkilemeyeceğini, MB ile üst yönetimin daha akort çalışacağını belirtti. Hafize Gaye Erkan’ın gidişinin Naci Ağbal ile karşılaştırılmaması gerektiğini ifade eden Oğuz, “Burada sorun; Şimşek’ten rol çalarcasına MB başkanlığı haddini aşan söylemleri, magazinel röportajları…” diye yazdı.
Şeref Oğuz’un “Kaptan gitti diye rota değişir mi?” başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Merkez Bankası’nda kaptan köşkündeki bu değişimin birbirinden farklı 2 temel boyutu olduğu unutulmasın. Bunlardan biri içeriye dönük; Mehmet Şimşek ‘benim önerim doğrultusunda’ diyerek atadığı yeni kaptan Fatih Karahan’ın rasyonele dönüş sürecinde değil rotayı çevirmek, baş kaptan Şimşek ile daha uyumlu çalışacağından emin. Şimşek’ten rol çalmayacağı, daha akort yürüyeceği söylenebilir.
İkinci boyutu, ‘dış güçler’ ile ilgili… Yurtdışından kaynak arayışında, Şimşek ve Gaye Erkan ikilisine sorulan 3 temel soru vardı; ‘1-Seçimden sonra var mısınız? 2-Raf ömrünüz ne kadar? 3-Yeni bir Naci Ağbal sendromu yaşar mıyız?’ Bu sorular şimdi cevabını buldu gibi; Evet MB başkanı yine değiştirildi.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Neden Ağbal sendromu gibi değil?
Değil çünkü Gaye Erkan, faiz politikası yüzünden gitmedi. İtibar suikastına kurban gitti ve her ne kadar ‘affını istemiş’ olsa da ekonomi magazini üslubu yüzünden ‘görevden alındı.’ Burada sorun; Şimşek’ten rol çalarcasına MB başkanlığı haddini aşan söylemleri, magazinel röportajları… Oysa Naci Ağbal, faizleri indirmek için dahi yükseltmek lazım diyerek yüzde 17,5’ten yüzde 19,5’e çıkardığı faiz yüzünden gönderilmişti.
Yurtdışı algısı bozuldu mu?
Oldukça… Zira ilk tepki zaten ‘Türkiye, ekonomik türbülansta ve yine guvernörü kovdu’ şeklindeydi. Bu üslup, kabul edilebilir olmasa da yabancıların algısını gösteriyor. Bu haliyle ‘seçilirsem MB başkanını kırbaçlatacağım’ diyen Brezilya’daki testereli başkan adayının itibar düzeyine iniveriyoruz. Ancak bizimle daha yoğun temasta olan gruplar; ‘MB politikasında dramatik değişiklik olmaz’ diyebiliyor.
(…)
Aslında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde kurumları yönetenlere dair gözlemler ortaya çıkardı ki ‘bu sistemde yeri garanti olan sadece CB’nin kendisi…’ Gerisi? Her an her biri değiştirilebilir, hiçbir kurumda yönetim geleneği oluşamaz.’ Zaten en az 5 yıl görevden alınmaması gereken MB başkanlarının son 5 yılda 5 kez değiştirilmiş olması da bunun göstergesi…
Türkiye’de çok iyi ekonomistler ve Merkez Bankası’nda son derece yetkin insanlarımız vardı. Hâlbuki biz gittik okyanus ötesinden insan devşirdik ama ona da 1 yıl dayanamadık. Böyle bir yapıda Türkiye Merkez Bankacılığı geleneği oluşabilir mi? Bundan sorası mı? MB ile üst yönetim daha akort çalışacaktır. Piyasa da bu değişikliği fazlaca dert etmeyecektir.”
(EKONOMİ SERVİSİ)